Kral Arthur

Ekvador'un yeşil ormanlarında, cesur bir macera yarışı takımının kaptanı, 400 millik zorlu bir parkurda ilerlerken yaralı bir köpekle karşılaşır. Yalnızca bir yarış değil, hayatın gerçek anlamını sorguladığı bu an, onun içindeki merhameti açığa çıkarır. Yaralı köpeği beslerken, ikisi arasında güçlü bir bağ oluşur. Yarış sona erdiğinde, ona Arthur adını veren kaptan, bu sadık dostunu geride bırakmaya gönlü razı olmaz. Arthur'u İsveç’e götürmeye karar verir. Bu karar, sadece bir dostluğu kurtarmakla kalmayıp, aynı zamanda iki ruhun birbirine nasıl bağlandığını ve maceranın ne anlama geldiğini keşfetmeleri için yeni bir yolculuğun kapılarını aralar. Kaptan ve Arthur'un hikayesi, cesaretin, sevginin ve gerçek dostluğun sınır tanımadığını gösteren dokunaklı bir yolculuktur.